Tarafsız, doğru ve gündemce haberler!
Kocaeli
Açık
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8729 %0,77
47,8724 %1,05
Ara
Gündemce Bilim Ve Teknoloji Çin'den gelen haber dünyayı salladı: artık doğumları 'onlar' yapacak!

Çin'den gelen haber dünyayı salladı: artık doğumları 'onlar' yapacak!

Bilim kurgu sahneleri Çin'de gerçeğe dönüşüyor. Bilim insanları, insanlık tarihini baştan yazabilecek bir projeye imza attı: bir bebeği anne karnı olmaksızın, döllenme anından doğuma kadar büyütebilecek bir 'hamile robot'. Bu akılalmaz teknoloji, hem büyük bir umut hem de derin bir endişe dalgası yarattı. İşte detaylar...

3 Dakika
Okunma Süresi
Okunma Süresi: 3 dk

Projenin mimarı olan Kaiwa Technology'nin kurucusu Dr. Zhang Qifeng, geliştirdikleri humanoid robotun, içerisine yerleştirilecek bir yapay rahim sayesinde tüm gebelik sürecini üstleneceğini açıkladı. Gelişmiş bir sistemle donatılan bu yapay rahim, ihtiyaç duyduğu tüm besinleri özel bir hortum aracılığıyla alarak fetüsün gelişimini sağlayacak. Herkesin merakla beklediği ilk prototipin önümüzdeki yıl tanıtılması ve yaklaşık 570 bin TL'ye denk gelen 100 bin yuanlık bir fiyatla piyasaya sürülmesi hedefleniyor.

TEPKİLER ÇIĞ GİBİ: "DOĞAYA AYKIRI"

Dr. Zhang, yapay rahim teknolojisinin artık kullanılabilir bir seviyeye ulaştığını ve bu sistemi bir robota entegre ederek, gerçek bir insanla etkileşim halindeyken hamilelik sürecini yönetebileceklerini ifade etti. Guangdong Eyaleti'nde yasal ve etik zemin oluşturmak amacıyla yetkililerle bir araya geldiklerini ve çeşitli politika önerileri sunduklarını da belirtti.

Ancak projenin en kritik noktası olan embriyonun nasıl oluşturulup yapay rahme yerleştirileceği gibi teknik detaylar şimdilik sır gibi saklanıyor. Haber, Çin sosyal medyasını ikiye böldü. Çok sayıda kullanıcı, bu teknolojiyi "etik dışı" ve "doğaya aykırı" olarak nitelendirdi. Eleştirilerin odağında ise bir fetüsün annesinden tamamen koparılmasının, bebekle kurulacak olan o kutsal "bağ kurma sürecine zarar vereceği" endişesi yer aldı.

RİSKLİ HAMİLELİKLER İÇİN UMUT IŞIĞI MI?

Madalyonun diğer yüzünde ise bu teknolojiyi bir "fırsat" olarak görenler var. Özellikle hamileliğin getirdiği sağlık risklerinden ve zorluklardan kaçınmak isteyenler için bu buluş, bir devrim niteliği taşıyor. Sosyal medyada bir kullanıcı, "Pek çok aile yapay döllenme için ciddi paralar harcıyor ve başarısız oluyor. Bu teknoloji topluma katkı sağlar" sözleriyle projeye desteğini dile getirdi.

Aslında bilim dünyası bu fikre yabancı değil. Daha önce bilim insanları, "biyotorba" adını verdikleri bir sistemle, erken doğan kuzu yavrularını haftalarca hayatta tutmayı başarmıştı. Bu sistem, fetüsün gelişimini sürdürmesi için amniyotik sıvı dolu bir torba ve zengin besin içeren bir kan akışı sağlıyordu.

FEMİNİSTLER YILLARDIR UYARIYORDU: "KADININ ROLÜ DEĞERSİZLEŞTİRİLEBİLİR"

Çin'deki hamile robot projesi, sadece erken doğan bebeklere bir çözüm sunmayı değil, döllenmeden doğuma kadar olan bütün süreci kapsamayı amaçlıyor. Ancak yapay rahim fikri, 1970'lerden bu yana feminist çevrelerin de hedefinde. Düşünür Andrea Dworkin gibi isimler, bu teknolojinin kadınların biyolojik rollerini "değersizleştireceği" endişesini yıllardır dile getiriyor.

Bu endişeler, 2022'de Philadelphia Çocuk Hastanesi'nden gelen bir uyarıyla tekrar alevlenmişti. Araştırmacılar, yapay rahim teknolojisinin "hamileliği değersizleştirebileceği ve kadınların bu süreçten aldığı güç, tatmin ve anlamı azaltabileceği" konusunda ciddi uyarılarda bulunmuştu. Teknoloji ilerlerken, insanlığın bu derin etik sorulara nasıl yanıt vereceği ise merak konusu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *